28 Şubat 2020

BAŞKAN ALTINOK: AZERBAYCAN`IN ACISI ACIMIZ, SEVİNCİ SEVİNCİMİZDİR

Hocalı Soykırımı’nın 28’inci yıl dönümü anma programında konuşan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “1992 yılında Azerbaycan’daydım. Türkiye Cumhuriyeti soykırımın ardından kardeş Azerbaycan için üzerine düşeni yapmıştır. Her zaman Azerbaycan`ın acısı acımız, sevinci sevincimizdir. Haydar Aliyev`in ifadesiyle, iki devlet bir milletiz” dedi.

26 Şubat 1992`de Azerbaycan`ın Hocalı kasabasında 83`ü çocuk, 106`sı kadın ve 72`si yaşlı olmak üzere 613 Azerbaycan vatandaşının Ermeniler tarafından katledilişinin 28’inci yıl dönümü dolayısıyla anma programı düzenlendi. Ayvalı Mahallesi Azerbaycan Meydanı’nda Keçiören Belediyesi tarafından yaptırılan Azerbaycan Hocalı Şehitleri Parkı ve Anıtı’nın bulunduğu alanda gerçekleştirilen anma programına Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Khazar İbrahim, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Keçiören Kaymakamı Uğur Bulut, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Türkiye-Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Necdet Ünüvar, KKTC Büyükelçiliği Müşaviri Nurettin İskender, Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcisi Elçin Gaffarlı, AK Parti Keçiören İlçe Başkanı Zafer Çoktan, Karataş Belediye Başkanı Necip Topuz, Karakoyunlu Belediye Başkanı Bayramali Ballı, Kara Harp Okulunda eğitim alan Azerbaycanlı askerler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

SOYKIRIM BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE YAPILMIŞTIR”

Tören, Türkiye ve Azerbaycan milli marşlarının okunması, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dua edilerek başladı.

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, törende yaptığı konuşmada, 1992 yılında dünyada yaşanan siyasi gelişmelerle birlikte Hocalı Soykırımı’nın bilinçli bir şekilde yapıldığının altını çizerek, “Varşova Paktı’nın çökmeye başlaması, dünyadaki haritaların yeniden şekillenmesi ve dünya siyasetinin yeniden dizayn edilmesi beraberinde bu soykırımı getirmiştir. Karabağ ve Nahcivan, Türkleri birbirine bağlayan önemli bir nokta, önemli bir koridordur. Soykırım rastgele yapılmamış, bilinçli bir şekilde yapılmıştır. Bu soykırım Türk illerinin ve Türk kardeşlerinin karadan yolunu kesme operasyonudur. 613 kardeşimizi bu soykırımla, genç, yaşlı, çocuk demeden hunharca katlettiler” dedi.

“KARABAĞ AZERBAYCAN TOPRAĞINA KATILACAKTIR”

Azerbaycan ve Türkiye’nin ebedi dostluğuna da vurgu yapan Altınok şöyle konuştu:

“Azerbaycan`ın her yerinde milyona yakın kaçkın var. Bu kaçkınların toprakları Ermeniler tarafından işgal edilmiştir. Ben 1992 yılında Azerbaycan`daydım. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz o dönemde üzerine düşeni yapmıştır. Bunun bilinmesi gerekir. Kardeş Azerbaycan’ın bu dönemde yanında olduğumuz gibi devlet olarak da üzerimize düşen ne varsa o dönemde de yaptık. Azerbaycan`ın acısı acımız, sevinci sevincimizdir. Haydar Aliyev`in dediği gibi, ‘bir millet iki devletiz.’ İnsan hakları, demokrasi, özgürlük, medeniyet diyenlerin söylemleriyle yaptıkları farklı.  İnanıyorum ki Karabağ Azerbaycan toprağına katılacaktır. Karabağ da şanlı bayrağımızı dikmeyi inşallah Rabbim nasip edecek. Bizler de Türk milleti olarak bunlara karşı bir olmalıyız, beraber olmayız. Yeter ki el ele kol kola verelim aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Hocalı’daki şehitlerimizi ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimizin acını paylaşıyorum.”

DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI KIRAN: DÜNYANIN PARLAYAN İKİ DEVLETİYİZ

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da dostluk ve kardeşlik mesajı verdiği konuşmasında şunları söyledi:

“Azerbaycanlı kardeşlerimizin Hocalı’da yaşadığı acısını da her zaman yüreğimizde hissedeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı olarak her zaman Azerbaycan`lı kardeşlerimizin acısını dünyanın her yerinde temsil etmek gibi bir sorumluluğu üzerimizde taşıyoruz. Hocalı katliamını ve Azerbaycan`ın bütün davalarını dünyanın her yerinde, özellikle Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı dönemlerinde her zaman gururla temsil eden Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun da selam ve taziye dileklerini iletiyorum.”

Rahmetli Haydar Aliyev bizi bir millet iki devlet olarak formüle etmiştir. Sadece bir millet iki devlet olarak bu duygu birlikteliğinin ifade edilemeyeceğini de biliyoruz. Ama şu anda ilişkilerimiz öyle bir noktaya geldik ki, biz bütün uluslararası platformlarda yeri geldiğinde bir devlet olmasını bilen iki devlet konumundayız. Bayraklarımız karşımızda, yanımızda her zaman 2 farklı bayrak olarak gururla dalgalanmaya devam edecek. Ama acılarımızın hesabını sorma ve ortak davalarımız konusunda her zaman Türkiye ve Azerbaycan devletleri dünyanın her platformunun tek devlet olarak temsil edilmeye devam edecek.

Her şeyden önce temennimiz bu acıyı yaşatanlara yargı önünde hesap sormaktır. Azerbaycan`ın işgal altında olan topraklarının geri iade edilmesi konusunun bütün uluslararası platformlarda takipçisi olmaya devam ettik. Hocalı`yı hatırlayacağız demiyoruz, hiçbir zaman unutmayacağız diyoruz, hatırlamak için unutmak gerekir çünkü. Unutmayacağız ve unutturmayacağız. Türkiye`nin dört bir yanına diktiğimiz anıtlarla Hocalı’yı yüreğimizde hissettiğimizi ve bu soykırımı unutamayacağımızı da herkesin bilmesini isteriz. Sayın bizler Cumhurbaşkanımız ve Sayın Aliyev`in liderliğinde dünyanın parlayan iki devleti olarak yolumuza devam ediyoruz. Tarihin karanlık sayfasında yerine alanların ise bugün hangi koşullarda olduğunu görüyoruz.”

BÜYÜKELÇİSİ KHAZAR İBRAHİM: SOYKIM İLK KEÇİÖREN’DE KABUL EDİLDİ

Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Khazar İbrahim de Başkan Altınok’a teşekkür ettiği konuşmasında, “Bizim için çok acı bir gündü. 28 yıldır biz bu acıyla yaşıyoruz. Biz şehitlerimizin hatıralarını yaşatıyor, kardeş Türkiye’miz ile birlikte geleceğe taşıyoruz. Her zaman Türk kardeşlerimize minnettarız ve şükranlarımızı bildiriyoruz. İki gün önce cumhurbaşkanlarımız bir araya gelerek işbirliği anlaşmaları imzaladılar.  Hocalı soykırımını yapan Ermenistan’a Türkiye Azerbaycan dostluğunu ve işbirliğini duyurdular. Türkiye`nin birçok yerinde Hocalı Soykırımı anısına anıtlar yapılmıştır. Özellikle Turgut Altınok başkanımıza teşekkür etmek isterim. Çünkü o dönemde Hocalı Katliamı’nın soykırım olduğunu ilk olarak Sayın Başkan Turgut Altınok gündeme getirerek Türkiye’nin en büyük ilçesi Keçiören Belediye Meclisi tarafından kabul ettirmiştir. Türkiye`nin her yerinde bizim şehitlerimize ve bizlere saygı sevgi var. Bizler de bu dostlukları devam ettireceğiz ki Hocalı’daki şehitlerimizin kanı yerde kalmasın” diye konuştu.

AK PARTİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ AYRIM: TÜRKİYE AZERBAYCAN İLİŞKİLERİ ÜST SEVİYEDE

Türkiye-Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım,Türkiye Azerbaycan ilişkileri üst seviyede olduğunu vurgulayarak,“Bu anma programı düzenleyen Keçiören Belediye Başkanımıza ve Azerbaycan Büyükelçiliğimize teşekkür ediyorum. Bu günleri unutmamamız ve unutturmamız lazım. Türkiye-Azerbaycan ilişkileri bugün en üst seviyededir. Dün cumhurbaşkanımızla 8. İstişare Toplantısına katıldık. Orada çok ciddi kararlar alındı. Azerbaycan-Türkiye ilişkisi rahmetli Aliyevden başlayarak bugüne gelmiştir. Haydar Aliyev, ‘Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini Demir halatlarla öyle bağlayacağım ki kimse koparamayacak’ demiştir. Bugün de Cumhurbaşkanımız ile İlham Aliyev arasındaki diyalog oldukça kuvvetli. Çeşitli gaz anlaşmaları imzalandı. Savunma alanında çeşitli iş birliklerimiz olacak. Elbette Azerbaycanlılar tarih boyunca hep soykırıma maruz kalmıştır. 1905 ve 1918 yıllarında,   1947`deki büyük sürgünde, 1980`de Karabağ’da ve arkasından da 1992`de Hocalı katliamı’na maruz kalmışlardır. Bir gerçek de var ki Azerbaycan topraklarının beşte biri işgal altında. Bu topraklar 30 yıldır iade edilmiyor. 1994 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu kararlar var. Bu kararlar, Karadağ’ın Azerbaycan`a ait kadim bir toprak olduğunu ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

HOCALI SOYKIRIMI TANIĞI SAMİRA HUSEYNOVA: ÇOCUK, YAŞLI DEMENDEN ÖLDÜRDÜLER

Hocalı Soykırımı’nda yakınları katledilen Samira Huseynova da o karanlık günü şöyle anlattı:

“Hocalı katliamı olduğunda 12 yaşındaydım. Aile bireylerim gözelerimin önünde katledildi. Çıplak ayaklarla kaçmak zorunda kaldık. Bize kaçın denildiğinde kardeşim ve annemle birlikte kaçmaya başladık. Ermeniler, kadınlara işkence ve tecavüz ettiler. Halalarım ve amcam Ermeniler tarafından katledildi. Çocuk, yaşlı demenden gözlerimin önünde çok sayıda insan şehit edildi. En çok hafızamda kalan olay ise, komşumun kızına atılan kurşunun isabet etmesiyle birlikte yüzüme sıçrayan kanın bende yarattığı yıkımdır.”

Anma programı, Azerbaycan Hocalı Şehitleri Anıtı’nın bulunduğu alana dualar eşliğinde karanfil bırakılmasıyla sona erdi.