20 Aralık 2023

Keçiören Belediyesi tarafından doğumunun 150’nci, vefatının 86’ncı yılı dolayısıyla Mehmet Akif Ersoy’u anma ve söyleşi programı düzenlendi. İlçedeki Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen program, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Başkan Altınok’un konuşması ve Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kurt’un konuşmasıyla devam etti.

Mehmet Akif’i anma programına Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Milliyetçi Hareket Partisi Keçiören İlçe Başkanı Metin Bayrakçı, AK Parti Keçiören İlçe Kadın Kolları Başkanı Saliha Küçüker, Keçiören İlçe Müftüsü Hasan Limon, önceki dönem AK Parti Keçiören İlçe Başkanı-AK Parti Keçiören Belediye Başkan Aday Adayı Zafer Çoktan, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, belediye meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kurt, konuşmasında Mehmet Akif Ersoy’un hayata bakışı, edebi kişiliği, İstiklâl Marşı’nı yazma süreci ve Türk-İslam âlemine yönelik düşüncelerini anlattı.

Anma programında Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, ‘’İstiklâl Marşı’mızın yazarı Millî Şair Mehmet Akif Ersoy’dan alacağımız, anlayacağımız çok şey var. Akif, 1910’lu yıllarda Osmanlı Devleti’nin tehlike içinde olduğunu ve bir yıkılışa doğru gittiğini gören millî kahramanlarımızdandır. Millî Mücadele’ye katkı vermiştir. 1920 yılında Hacı Bayram Cami’de yaptığı ateşli konuşma ile herkesi Millî Mücadele saflarına davet etmiştir. Bununla birlikte hatip kişiliğiyle ülkenin her yerinde Millî Mücadele şuurunun yeşermesinde, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varoluşunda büyük katkısı vardır.’’ dedi. Aynı zamanda Akif’in veterinerliği dışında iyi bir vaiz, tarihçi ve edebiyatçı olduğunu dile getiren Başkan Altınok, ‘’Mehmet Akif, İstiklâl Marşımızın da yazarıdır bunu biliyorsunuz. O dönemde millî marş yarışması düzenleniyor, para ödülü konuluyor. 700 tane şiir yazılıyor. Atatürk diyor ki: ‘’Mehmet Akif nerede, neden yarışmaya katılmıyor?’’ Akif’in de parası yok paltosu yok, böyle bir durumda iken Mehmet Akif diyor ki: ‘İstiklâl Marşı’nı ben parayla yazmam. Ödülü para olan bir İstiklâl Marşı yarışmasına da katılmam.’ Paranın şehit aileleri, yetimler, kadın ve çocuklar için kurulmuş olan bir vakfa bağışlanması şartıyla bir marş yazacağını dile getiriyor ve bir gecede Ankara’daki Taceddin Dergahı’nda marşımızı kaleme alıyor. Millî Mücadele Dönemi’nde vatanın, ülkenin, milletin varlığının böylesine tehdit altında olduğuna şahitlik ettiği için Mehmet Akif, İstiklâl Marşı’nı bütün yüreğiyle, kalbiyle böylesine güzel ve manalı yazıyor. Daha sonrasında marş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul ediliyor, millî marşımız ilan ediliyor. Ardından Atatürk, Akif’i Burdur mebusu olarak görevlendiriyor.  Vatan böyle kıymetli insanların omuzlarında yükselir, Akif’i örnek almalıyız. Mehmet Akif’in hayatında madde yok; mana, vatan, ülke ve milletimizin değerleri var. Allah milletimize bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın. Ama zafer marşları yazdırsın. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi payidar, birlik ve beraberliğimizi daim eylesin inşallah.’’ dedi.

Anma programının sonunda Başkan Altınok, ‘’Millî şairimiz, Millî Mücadele kahramanımız Mehmet Akif Ersoy’un doğumun 150’nci, ebediyete irtihalinin de 86’ncı yılı. Bu vesilelerle kendisini, İstiklâl Marşımızı ve dönemin havasını kıymetli hocamız Prof. Dr. Sn. Mustafa Kurt’tan dinledik.’’ diyerek teşekkür etti ve kendisine plaket takdim etti.